Kriptoparaların kısa sürede küresel ölçekte bir piyasa haline gelip, yatırım-bankacılık-sigorta ve sanat gibi birçok alanda değişimlere öncülük etmesi ve bu değişimin tüm interneti dönüştürebilecek potansiyele ulaşmasının arkasında, aslında açık kaynak kodlu stratejiler yatmaktadır. Bu yazıda, açık kaynak kod nedir? açık kaynak kod nasıl çalışır?, open source ne demek? gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz.
ANA BAŞLIKLAR
Açık Kaynak Nedir?
Açık kaynak, yapılan bir çalışmanın toplulukla paylaşılması, gizli tutulmaması anlamına gelir. Bu prensip, İngilizce’de Open Source olarak adlandırılmaktadır. Açık kaynak kodlu geliştirmeler, maliyeti düşürmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için avantaj sağlamaktadırlar.
Bir ürün geliştiren şirket veya kişi, ürünün nasıl çalıştığıyla ilgili tüm kaynakları açık kaynak olarak yani şeffafca paylaşırsa, hızlı bir şekilde tüketici güvenini kazanabilir. Çünkü ürünün nasıl çalıştığıyla ilgili ayrıntılar incelenebilir ve bir güvenlik açığı olup olmadığı önceden görülebilir. Ayrıca, bir ürünün başarılı olması ürünün kopyalanabilmesine olanak sağlamakta, bu durum da rekabeti arttırdığı gibi sektördeki standardı da hızlıca yükseltmektedir. Sadece ürünü geliştiren kişi veya kişilere bağlı kalmak riskli ve maliyetli olabileceği için sektörde tekelleşmenin de önüne bu sayede geçilebilmektedir.
Ürünün açık kaynaklı olması, isteyen herkesin yeni bir özellikler eklemesine, farklı denemeler gerçekleştirmesine olanak sağlamaktadır. Eğer bu denemelerden birisi, orjinal üründen daha iyi bir sonuç verirse, tüketiciler onu kullanmaya başlayabilmektedirler. Kısacası, adil bir rekabet ortamının sağlanması ve tüketiciye en iyi ürünü kullanma inisiyatifi verilmesi açık kaynak kodlu ürünlerle sağlanabilmektedir. Aynı zamanda geliştirici ekiplerin Amerika’yı yeniden keşfetmesine gerek kalmadığı için harcanacak çalışma süreleri çok daha verimli ve maliyetler de düşük tutulabilmektedir.
Açık Kaynak Kodlu Projeler
Satoshi Nakamoto, yukarıda örneklendirilen tüm avantajlardan yararlanmak ve topluluğa öncü olabilmek için Bitcoin’i açık kaynak kodlu bir ürün olarak yayınlamıştır. Bitcoin’in hızlı bir şekilde saygı görmesi, anlaşılması, güvenilir bir değer saklama aracı olarak görülmesinin altında yatan dinamiklerden birisi, açık kaynak kod prensibidir. İsteyen herkes Bitcoin’in nasıl çalıştığına bakabilir, inceleyebilir, arzu ederse daha iyisini yapmak için tüm altyapıyı kopyalayabilir.
Açık kaynak kod sayesinde, Bitcoin’in çalışma prensipleri sürekli olarak test edilmektedir. Böylelikle Bitcoin her zaman güncel kalabilmektedir. Bitcoin’in temel çalışma prensibini değiştirerek daha iyi bir sistem yaratma amacı güden projeler, başarılı olamadığı için Bitcoin’in çalışma prensiplerinin halen en iyi çözümü sunduğu her defasında tekrar kanıtlanmaktadır. Bu sayede, Bitcoin sürekli kendisini güncel tutabilmekte, daha iyi bir çözüm önerisi olduğunda kendisine bu önerileri entegre edebilmektedir.
Bitcoin’i canlı ve güncel tutan açık kaynak kod prensibi, genel olarak kriptoparalara da örnek olmuştur. Sektörün geneli, girişimlerine ait kodları paylaşmakta ve bu kültür yıllar içerisinde daha da sağlam bir temele oturmaktadır. Bu nedenle kriptopara projelerinin çok büyük bir bölümü açık kaynak kodlu projelerdir.
Açık Kaynak Kod ve Merkeziyetsizlik
Açık kaynak kodlu paylaşımların tarihi Bitcoin’den eskidir. Ancak daha önceki örnekler, merkezi şirketlerin ürünlerine dayanmaktadır. Bitcoin’in merkeziyetsiz olması yani tamamen topluluğa ait bir teknoloji olması, bu alanda bir değişim yarattı.
Bitcoin sonrasında gelişen kriptopara ekosistemi, Bitcoin’den esinlendiği için merkeziyetsizliği ve açık kaynak kodlu gelişimi benimsedi. Böylelikle girişimlerin topluluk tarafından yönetildiği, kontrol edildiği ve denetlendiği bir ekosistemin oluşumuna tanıklık ettik. Topluluk odaklı bir ekosistemde, geliştirmelerin gizli kalması ise beklenemezdi.
Açık kaynak kod sayesinde girişimler arasındaki rekabet, geleneksel sektörlere kıyasla daha adil hale geldi. Bir girişim, daha iyi bir ürün geliştirdiyse, diğerleri de bunu kopyalayarak, üzerine yenilikler eklemeye ve farklılık katmaya çalıştılar. Böylelikle kriptopara ekosistemindeki çeşitlilik arttığı gibi bir girişimin yaptığı yenilik tüm ekosistemin topluca ilerlemesini sağladı.
Kısacası, Satoshi’nin ideal kriptografik para formülünü Bitcoin ile bulması gibi, açık kaynak kodlu paylaşım prensibinin de ideal formunu merkeziyetsizlik altyapısında bulduğu söylenebilir. Bu ideallerin birleşimi ise dinamik, yenilikçi ve topluluk tarafından topluluk için geliştirilen bir ekosistemin hızla büyümesini sağladı.