12 Mayıs’ta gerçekleşen Dijital Halving Zirvesi’nin 2. oturumunda, Blockstream Kurucusu Adam Back ve Kerem Tibuk, geçmiş yarılanmaları, yarılanmaların etkisini ve Bitcoin’in geleceğini konuştu.
Barış Ertül: Evet yayındayız. Dijital Halving Zirvesinin 2. Seansında tekrar birlikteyiz. Önemli konuklarımızla Bitcoin’in geçmişini, bugününü yarınını, tarihini, felsefesini değerlendirmeye çalışıyoruz. İlk seansta Şant Manukyan ve Özgür Güneri ile genel bir giriş yaptık. Geldiğimiz noktada çok önemli iki konuğumuz daha var. Geçmiş halvinglerle bugünü karşılaştırabileceğimiz çok önemli insanlarla birlikteyiz.
Kerem Tibuk, bizi izleyenler ve takip edenler tanıyor. BtcTurk’ün kurucusu, o vizyonla, ilk günden beri ateşli bir Bitcoin savunucusu. Bitcoin maksimalisti diyorlar senin gibi insanlara değil mi? Bütün süreçleri yaşadın, bütün acıları çektin. Bugünlere geldin, bugünü nasıl görüyorsun? Geçmişle beraber bugünü değerlendirebilecek önemli kişilerden birisin. Ama Kerem’den önce, Kerem ev sahibi sayılır, Adam Back’i tanıtmak istiyorum.
Adam Back şu anda Malta’da, işi de Malta’da, şirketi de orada. Adam Back bir İngiliz ve çok önemli biri. Siberpunk efsanesi olarak görülen biri. Daha Bitcoin ortada yokken bu işlerin içinde olan biri. Yazdığı algoritmayla Satoshi Nakamoto’ya ilham vermiş bir kişi.
Bunu kendisine tekrar hatırlatacağım. Kendisi proof-of-work algoritması konusuda Satoshi Nakamoto’ya ilham verdi. Hatta kendisnin Satoshi Nakamoto olduğunu iddia edenler dahi oldu. Kendisinin bir takım fikirleri var Bitcoin’in geçmişi ve geleceği ile ilgili.
Bay Adam Back, tekrar hoşgeldiniz. Öncelikle, tarihi bir olay olan halving’in ertesinde sizi ağırlamak büyük bir ayrıcalık. Bugün bize katıldığınız için tekrar teşekkürler.
Adam Back: Beni konuk aldığınız için teşekkür ederim.
Barış Ertül: Bay Back, siz bir iş adamısınız. Çok önemli bir Bitcoin altyapısı şirketi olan Blockstream’e sahipsiniz. Liquid Network ve Blockstream Satellites gibi ürünlerinizle Bitcoin ekosistemine çok önemli katkılarda bulundunuz. Bu konuları ilerleyen dakikalarda konuşacağız. Ama öncelikle, sizi ilk araştırdığımda sizin bir siberpunk efsanesi olarak bilindiğinizi gördüm. Bunun sebebi Bitcoin’in yaratılmasından yıllar önce, hashcash algoritmasını yaratmanız. E-postalar için spam önleyici çözümler üzerine çalışıyordunuz. Bu algoritma Satoshi Nakamoto’ya ilham verdi ve algoritmanızı proof-of-work olarak bildiğimiz Bitcoin madencilik protokolünde kullandı. Bu soruyu duymaktan bıktığınızı biliyorum ama, çalışmalarınız sizi Satoshi Nakamoto’nun birebir iletişim kurduğu kişilerden biri yapıyor. Onun kim olduğunu sormayacağım ama, sizce o bir kişi miydi, yoksa bir grup insan mıydı?
Adam Back:Bilemiyorum, onunla e-posta üzerinden iletişim kurmuştum. Tahminim bir kişi olduğu yönünde, kaynak kodu incelediğinizde kodun tutarlı olduğunu görüyorsunuz, eğer bir grup insan tarafından yazılsaydı, farklı yazım tarzları olurdu. Yani, bir kişi olduğunu tahmin ediyorum. Kim olduğunu bilmiyorum.
Barış Ertül: Hal Finney olabilir mi?
Adam Back: Bilemiyorum. Bitcoin’i yaratmak için programcılık ve kriptografi bilgisi gibi sahip olunması gereken belirli özellikler var. Hal Finney 2004’te Bitcoin’le bağlantılı olabilecek, biraz da merkezi olan tekrar kullanılabilir proof-of-work ve bozulmaya karşı korunma mekanizmaları gibi madenciliğin önünü açan bazı geliştirmeler yaptı. Bununla madencilik yapabilir ve kriptopara üretebilirdiniz. Ayrıca sistemin kurallarını koruyabilmek için bozulmaya karşı dirençli donanımlar kullandı. Ama Bitcoin ise merkezi olmayan bir yapıda, P2P ağını kullanıyor, güvenilir işlemci gücü kullanıyor yani bozulmaya karşı dirençli.
Barış Ertül: Evet Bay Back, asıl sorum ise, Ocak ayında bir twit attınız ve dünya ekonomisinin çöküşünden bahsettiniz. ‘Hyperbitcoinization’ terimini kullandınız. FED’in parasal genişleme politikasını işaret ederek, Bitcoin yarılanmasının ise parasal daralma olduğunu söylediniz. Bu terimleri açabilir misiniz? Bu açıklama sizin Bitcoin’in ileride dünyanın rezerv parası haline geleceği anlamına mı geliyor?
Adam Back: Bence oraya varıp varamayacağımızı söylemek için biraz daha var. Fakat Covid virüsünden beri süregelen finansal gelişmeler ve parasal genişleme, bunun olmasının ihitmalini artırdı. Geleneksel yatırımcılar neye yatırım yapacakları konusunda emin değiller. Önceden borsaya yatırım yaparlardı, borsa düşüyor ve yatırımcılar borsanın daha fazla düşüp düşmeyeceğini bilmiyorlar. Ticari ya da konut amaçlı emlak yatırımı da belirsiz çünkü insanlar büyük şehirlerden uzakta çalışmaya alışabilirler ve emlak fiyatları düşmeye başlar.
Hyperbitcoinization terimi birkaç kişinin bulunduğu bir blog’da popüler oldu. Fikir kısaca insanların itibari paraların Bitcoin’e karşı değer kaybettiğini fark ettiklerinde artan bir etkiyle daha fazla kişinin Bitcoin’i tercih edeceğidir. Hyperbitcoinization para özelliğini kaybetmenin tam tersidir. Hiperenflasyona uğrayan itibari paraların para özelliklerini kaybetmesi ve Bitcoin’in parasallaşmasıdır. Son yaşanan olaylar itibari paralar için işleri daha da kötüye götürebilir.
Pek çok kişinin kullandığı parasal sıkılaşma teriminin ilginç bir tabir olduğunu düşünüyorum. Bitcoin yarılanmasını tam olarak anlatan bir tabir olduğunun düşünüyorum. Çünkü yarılanma döneminde dünyada çok fazla parasal genişlemenin olduğu bir yerdeyiz. Dün Bitcoin ise tam tersini yaptı. Madencilik faaliyeti ile ortaya çıkan Bitcoin miktarı azaldı. Yani parasal genişlemenin tam tersi yaşandı. Sıkılaşma kelimesini kullanmamızın bir diğer nedeni ise sağlam para konseptinden geliyor. Sağlam para temel olarak fiziksel altın gibi politik müdahaleler ile arzı artırılamayan paralar anlamına gelmektedir. Yani parasal sıkılaşma bu durumu anlatmak için güzel bir tabir. Ve bu tabir tabi ki PlanB ile de ilişkili ve onun ortaya koyduğu stok akış oranı tartışması ile de ilgili. Stok akış oranı, altın yatırımcılığında, yer altında bulunan altının ve bir yıl boyunca çıkarılabilecek altının oranlanmasıdır.
Yarılanmayla beraber artık Bitcoin altından biraz daha yüksek bir stok akış oranına sahip. PlanB stok akış oranını fiyata endeksleyen farklı formüller üzerinde çalışıyor ve bu formüllerin geleceği tahmin edip etmeyeceğini göreceğiz. Çünkü bu şimdilik sadece istatiksel bir yaklaşım ve geleceği doğru tahmin edip etmediğini henüz bilmiyoruz. Göreceğiz.
Barış Ertül: Stok akış oranından bahsetmeniz ilginç. Eğer yanlışsam düzeltin, çünkü model yıl sonunda 100,000 dolarlık bir fiyat hedefi koyuyor. Doğru mu?
Adam Back: Doğru, PlanB ayrıca yakınlarda farklı varlık türleriyle karşılaştırmalı ve 288,000 dolarlık bir fiyat hedefi bulunan yeni bir stok akış oranı yaklaşımı geliştirdi. Söylediği şeyse tarihsel olarak stok akış oranı hedefi yarılanmadan yaklaşık 6 ay sonra hedefine varması. Bugünden bakınca çılgın bir fiyat olarak görünüyor ama Bitcoin’in oldukça volatil bir piyasası var ve bir zamanlar 10,000 dolar da çılgınca geliyordu, değil mi?
Barış Ertül: İngilizce olarak takip edememiş olanlar için tercüme edeyim. Bay Adam Back’e ocakta attığı bir twiti sordum. Hyperbitcoinization ifadesini kullanmıştı. Bunu mevcut dünya ekonomilerinin çöküşüne bağlı olarak ve çokça konuştuğumuz sınırsız, karşılıksız basılan dolarların ve buna bağlı olan diğer para birimlerinin arkasında artık hiçbir dayanağın kalmamasıyla alım güçlerinin düşmesi ve kaçınılmaz olan hiperenflasyon riskler var dünyada. Bununla beraber dünyada piyasaların çöküşe doğru gitmesi, bunun karşısındaysa Bitcoin’in sınırlı bir varlık olarak bugün konusunu ettiğimiz 4 yılda bir gerçekleşen halving’in getirdiği deflasyonist enflasyonu. Buradan Kerem Tibuk’a da geçiş yapacağım. Altının yıllık enflasyonu yüzde 2 buçuk. Dün gece itibariyla Bitcoin’in yıllık enflasyonu yüzde 1.8’e düştü. Dünyanın tek sabit varlık sınıfı olarak artık Bitcoin ayrıca dünyada enflasyonu en düşük varlık sınıfı oldu. Böyle her 4 yılda bir yarılanmaya da devam ederek, deflasyonist bir enflasyon etkisi oldu. Bu tanımları sordum, bu tanımları Adam Back kullanmıştı, hyperbitcoinization, parasal genişlemeye karşı parasal sıkılaşma dedi, Bitcoin’in bu ekonomilere karşı ayakta kaldığını, kafa tuttuğunu ve alternatif olduğunu sordum. Bu tanımlardan yola çıkarak Bitcoin’in ileride bir global rezerv para birimi olup olamayacağını sordum. O da, sondan başlarsam söylediklerine, 10,000 dolar bile olmasını delilik olarak görürdük ve bugün 10,000 dolar. Bugün altınla karşılaştırıldığında piyasanın PlanB olarak tanıdığı bir Bitcoin maksimaliti istatistiksel analizler yapıyor. Bitcoin’in stok akış oranını altınla karşılaştırıyor. Varlığın piyasadaki miktarıyla, değerini istatistiksel analize tabi tutuyor. Altındaki değerlendirmeye yakın bir değerlendirmede 100,000 dolar gibi bir fiyat hatta son değerlendirmelere göre 288,000 dolarda olabileceğine dair fiyatlar da veriyor.
Burada temel olarak fiat paranın alım gücünün sürekli düşmesi, Bitcoin’in de buna karşı yarılanmalarla kısıtlılık bakımından parasal genişlemenin tersi durumda olması ve bu politikalardan da, dünya politikalarından da bağımsız varlığını sürdürmesine bağladığını söyledi. Kerem buradan hareketle, bütün bu süreçleri yaşadın, 1 dolarlardan 100 dolara, 100 dolardan 10 dolara, borsalardaki hırsızlıklar, şunlar bunlar, Bitcoin yok oldu, defalarca geri geldi, geldiğimiz noktayı bütün bu süreci bir de senin gözünden dinleyelim.
Kerem Tibuk: Bitcoin’i çok sevmemin sebeplerinden biri de bir sürü ekonomik konsepti gün be gün yaşarken kafamıza çakması. En önemli konseptlerden biri de kıtlıktır ekonomide, arzın kıtlığı veya negatif artabilirliğidir. 100 yıldır merkez bankalarının sürekli para basan politikalarına alıştığımız için bu kavramın ne anlama geldiğini unutmuştuk. Bitcoin bize bunu hatırlatıyor. Kısaca bütün halvinglerde neler olduğunun üzerinden geçmek istiyorum. Şu anda Bitcoin çıkalı baya zaman geçti ve daha zoom out yapıp geriye doğru baktığımız bazı şeyleri daha net görebiliyoruz. Çünkü içinde yaşarken bazı şeyleri fark edemiyorsun. Şimdi 2012 halvingini açıkçası hatırlamıyorum. Bitcoin’im vardı o dönem, Bitcoin’le ilgileniyordum ama halving konseptine çok bir ilgim alakam yoktu, ne bilmiyordum. İlk halving 2012 yılında oldu hatırlarsanız. Sonrasında Bitcoin çok büyük 2 tane şok yaşadı. Birincisi Silk Road, dark market dediğimiz şeyin FBI tarafından kapatılması, ki bu o dönem için çok önemliydi çünkü o dönem herkes şunu diyordu: Bitcoin sadece bu işe yarıyor. Başka bir işe yaramıyor. İnsanlar dark net’te bir şeyler alıyor. En önemli faydası ortadan kalktı, Bitcoin öldü dediler. Bu 2013’ün hemen ortalarında, halving sonrasındaydı. Sonra 2013 sonunda 2014 başında Mt Gox battı. Bu o kadar önemli bir olaydı ki, o dönemdeki Bitcoin alışverişinin %70’inden fazlası tek bir borsa olan Mt Gox’ta oluyordu. Bu bir anda kapandı, problemleri olduğu biliniyordu. Yine bu sefer Bitconi öldü, tek bir borsası vardı zaten o da gitti dediler. Ama Bitcoin 25 dolardan 1000 dolarlara kadar çıktı, sonra halving sonrası yine bir düşüş yaptı 200 dolarlara kadar. Daha sonra 2016 halvingini tekrar hatırlayalım. Yine çok heyecan yoktu, ilki kadar olmasa da yine biliniyordu. 300-400 dolarlarda giderken Bitcoin, halving oldu 2016’da. Bu sefer de blok boyutlarını büyütme tartışmaları dramaları çıktı ve sert çatallanma oldu, bölündü Bcash diye. Bu Bitcoin’e büyük bir darbeydi aslında. Daha sonra ICO çılgınlığı dediğimiz bir sürü garip kriptoparaların çıktığı, milyarlarca dolar paraların toplandığı bir dönem yaşadık. Bu da Bitcoin için iyi bir şey değildi çünkü kaynakları oraya yöneltiyor. Sonuçta bütün bu halvinglere, fiyat performansına, ayı ve boğa piyasalarına ne zaman başlıyor geriye doğru baktığımızda halvinglerle ve arz ve taleplerle ilgili olduğunu görebiliyoruz. Arada yaşadığımız bu büyük şoklar, aslında büyük resme baktığımızda pek önemli değilmiş. O gün içindeki panik fiyat hareketlerini tabi ki de etkilemiştir ama uzun vadede baktığımızda Adam’ın da senin de dediğin gibi stok akış oranı dediğimiz, bir malın enflasyonu var olan stokuna ne kadar geliyor, stok azalıyorsa, stok akış oranın varlığın değerini artırdığını keşfediyoruz şimdi, bunları inceliyoruz. Bunların üzerine belki daha bilimsel, daha dataya dayalı projeksiyonlar yapabiliyoruz. O yüzden ben mesela geçmişe baktığımda diğer faktörler ne olursa olsun, kısa vadede Covid yüzünden çok büyük satış yedi. Bitcoin belki halving’e 12,000 -14,000 dolardan girecekti ama kısa vadede virüs yüzünden 9,000 dolardan girdik.
Barış Ertül: Yarattığınız hashcash algoritması Bitcoin madencilik protokolünde kullanılıyor ve teknolojik anlamda Bitcoin’in kalbini oluşturuyor. Bir ödeme metodu olarak Bitcoin’i daha etkin kullanabilmek için Bitcoin’i nasıl ölçeklendirebiliriz?
(Liquid ve lightning network gibi Bitcoin altyapısına yeni yaklaşımlar ve BtcTurk)
Adam Back: Bence 2 çözüm var. Birisi ödeme metodu olarak Lightning Network. Çünkü Lightning’i kullanarak çok hızlı ödeme yapabilirsiniz. Bitcoin alım satımı yapanların kullandığı diğer çözüm ise BtcTurk’ün de üyesi olduğu Liquid Network. Bitcoin, değer saklama aracı olarak iyiyken, Liquid Bitcoin alım satım işlemleri için daha iyi. Liquid’le insanların Bitcoin alım satım platformları arasında hızlı transfer yapmasını sağlayabiliyoruz. Liquid Network, BtcTurk’ün de içinde bulunduğu düğümlerle çalışan daha merkezi bir çözüm. Eğer kullanıcılarınız Bitcoinlerini farklı bir platforma taşımak isterlerse, diğer platformun Liquid kullanıp kullanmadığına bakabilirler, çünkü Liquid ile transfer daha hızlı ve ucuz olacaktır.
Barış Ertül: Kerem Tibuk, blokzincir teknolojisi Bitcoin’den ibaret mi olacak sence, yoksa önümüzdeki dönemde Bitcoin ile beraber farklı kullanım alanlarında, farklı kriptoparalar görecek miyiz?
(Kerem Tibuk’un Bitcoin ve diğer kriptoparalar hakkında görüşleri)
Kerem Tibuk: Para olarak ve değer saklama/transfer aracı olarak, tek bir kazanan olacağını biliyorum. Bunun Bitcoin olma ihtimali çok daha yüksek. Çünkü ağ etkisi en güçlü ürün Bitcoin. Diyelim ki 2 para rekabet ediyor, bu Bitcoin – Litecoin olabilir veya altınla gümüş olabilir. Birinden biri çok hafif bir avantaja sahip olsa bile, diğerini piyasadan silebiliyor. Çünkü herkes en likit parayı kabul etmek istiyor, bir yandan sonra rekabet devam edebiliyor ama serbest piyasada tek bir para birimi kazanıyor.
Sonunda Bitcoin’in kazanacağını düşünüyorum çünkü, ekonomi, para teorisi ile ilgili bildiğim her şey ve yaşadıklarım da bunu kanıtlıyor, burayı işaret ediyor.
Barış Ertül: Sorulardan bir tanesi, bir ürününüz hakkında, Blockstream uyduları. Dünyada finansa piyasalara erişmekte sorunları bulunan pek çok insan var, Blockstream uyduları ile insanlar internete ihtiyaç duymadan Bitcoin düğümü çalıştırabilecekler ve blokzincirin bir parçası olabilecekler.
Adam Back: Geçen haftalarda yeni bir uydu daha fırlattık ama sistem birkaç yıldır çalışıyor. Bant genişliğini artırdık ve pek çok şeyi optimize ederek verimliliği artırdık. Önceki sistemin kullanımı daha fazla uzmanlık gerektiriyordu ama artık yazılım ve donanım tarafında pek çok şeyi kolaylaştırdık. Blockstream uygularının bir diğer özelliği de Bitcoin düğümü çalıştırırken tam gizliliğiniz sağlaması. Uydular aracılığı ile kimse Bitcoin düğümü çalıştırdığınıza dair veri elde edemez.
Barış Ertül: Bay Back, size son bir soru: Bir sonraki halvingin Mart 2024’te gerçekleşeceği öngörülüyor. Önümüzdeki 4 yılı göz önünde bulundurursanız Bitcoin endüstrisi için neleri bekliyorsunuz?
Adam Back: Adaptasyon ilginç olacak, belirsizlik ve enflasyonun olduğu yeni dünya, daha çok insanın sağlam parayı keşfetmesini sağlayacak. Bitcoin’in kullanışlılığı da önümüzdeki 4 senede artabilir, pek çok insan için donanım cüzdanlar ve borsaların kullanımı halen karmaşık, daha az teknik bilginin gerekeceği kullanıcı dostu uygulamaların sayısı artabilir.
Teknoloji tarafında ise, her zaman çok fazla yenilik olmakta, gizlilik konusunda ve daha fazla 2. katman teknolojinin oluşturulacağını öngörebiliriz.
Barış Ertül: Kerem seninle bağlamak istiyorum, önümüzdeki 4 yılda piyasalara ne damga vuracak, neyi daha fazla konuşuyor olacağız?
Kerem Tibuk: Bitcoin’in enflasyonunun altının da altına inmesi, önümüzdeki 4 seneyi belirleyecek. Bitcoin’in ana hikayesi olan, limitli arzının eninde sonunda fiyata yansıyacağını bekliyorum.