BtcTurk CEO’su Özgür Güneri ve Barış Ertül’ün Bitcoin ve kriptopara piyasalarında gündemi değerlendirdiği Alternatif Piyasalar’ın 6. bölümü 5 Mayıs 2020 Salı günü BtcTurk Twitter hesabında yayınlandı.
Barış Ertül: Yarılanmaya tam 7 gün kaldı. Haftaya bugün. Önümüzdeki salı 4 yılda bir gerçekleşen yarılanma zamanı. Bitcoin’in tarihi günlerinden biri. Daha önümüzde çok var ama çok fazla olmadı. Daha önünde çok var ama giderek daha kıt olan sınırlı bir varlık olan enflasyonu giderek yarılanarak düşen dünyanın da 7 gün sonra tam bugün dünyanın en sınırlı ve enflasyonu düşük varlığı olacak. Altından da düşük enflasyona kavuşacak. Tabii bunun değerini talebe bağlı olarak talebe göre devam eder veya artarsa bunun fiyata etkisi vs. bunları sürekli konuşuyoruz. Haftaya aslında bunu Türkiye’den yurt dışından farklı konuklarla birlikte birkaç seansla özel bir programda yapmayı düşünüyoruz. Sen de varsın.
Alternatif piyasalara Bitcoin’e bağlarken işi mutlaka geleneksel piyasalarda ne olup bittiğine bakarak başlamak lazım. Dünya piyasaları yine çok hareketliydi yine dünya piyasaları. Koronavirüs’ün dünya üzerinde etkisini kaybetmesiyle bu kısıtlandırmaların giderek yavaşça gevşetilmesi Türkiye’de de dünyada da konuşuluyor. Ekonomiye yıkıcı etkilerini biraz daha bertaraf etmek adına adımlar atılabilecek bir noktaya geldi. Avrupa’da da rakamlar iyileşmeye başladı. Türkiye’de de çok şükür düşmeye başladı.
Ama bir yandan da ABD ve Çin arasında tekrar kızışan bir ticaret savaşı noktasında bir durumla karşı karşıyayız. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Biraz Trump’ın siyaseti Çin’in koronavirüs üzerindeki etkisi vs. derken bir anda koronavirüs öncesinde yumuşayan Çin – ABD ilişkilerinin gerildiğini gördük. Bu da piyasaları gerdi. Dolayısıyla bizim baktığımızda Bitcoin’in oraya paralel hareket ettiğini görüyorduk ama son zamanda güçlü durarak 12 Mart düşüşünü tekrar geri alan bugün bu saatlerde 9 bin doların üstünde tekrar bir hareket oldu. Herhalde Bitcoin’in hareketlerini birçok kriterle değerlendirebiliriz. Bunlardan biri de alternatif piyasalar oldu. Bizim program yaptığımız günlerde ufak çaplı bir hareket oluyor. Bugün de yine yukarı bir hareket var. O yüzden 9 bin doların üstünde ve BtcTurk’te de 63 bin TL’nin hemen üzerinde güçlü durduğunu düşündüğümüz bütün geri alımıyla beraber gevşemediğini gördüğümüz bir durumla karşı karşıyayız. Tabii bu genel piyasalardaki bu haftayı bitirirken ki zayıf seyir şu anda yine bugün dahil önümüzdeki günlerde kaygılı bir bekleyiş var. Bu bağlamda genel ortamı dünya piyasalarını nasıl görüyorsun. Oradan hareketle Bitcoin’in bu yavaş yavaş ayrışmaya başladığı güçlü durmaya başladığı noktasındaki düşüncen nedir?
Özgür Güneri: Hepimizin aslında güzel haberlere ihtiyacı var. Hem ülkemizde hem dünyanın farklı yerlerinde koronavirüsün kontrol altına alındığını hem vefat sayılarının hem yeni vaka sayılarının azaldığı görüyoruz. Bu da normalleşme yolunda hepimize aslında umut veriyor. Finansal piyasalar biliyorsun birkaç zamandır aslında bunu satın almaya başlamıştı. Normalleşmenin ekonomi üzerindeki etkilerinin olumlu yansımalarının ne zaman olur? Ne zaman ekonomi tam anlamıyla çarklarıyla dönmeye başlar onu zaman gösterecek. Ama finansal piyasalara bunun yansıması vardı. Bence unuttuğumuz şöyle bir nokta var; bizim bugün aslında normale dönmek dediğimiz nokta dünya finans piyasaları için zaten normal değildi. Kendi gündelik hayat akışımız için rutinimizi normal kabul edebiliriz ama finansal piyasalar zaten korona virüs öncesinde de son derece kırılgan. Konuştuğumuz konu başlıkları senin de bahsettiğin gibi siyasi konjonktürdeki inanılmaz hızlı değişim ve gelişmeler. Bir yanda bölgesel riskler, jeopolitik riskler hem bizim ülkemizin çevresinde hem dünyanın farklı yerlerindeki ticaret savaşları. Yani korona öncesinde de finansal açıdan birçok risk vardı. Zaten bu noktada da baktığımızda yılbaşından beri Bitcoin’in performansını düşünecek olursak piyasalardaki bu endişeler özellikle borsaların çok olumlu gitmesine rağmen ekonomide sağlıklı gitmeyen bazı şeylerin hissedilmesi faiz oranlarının düşük seviyelerde olması gibi birçok faktörle hem yarılanmanın da gelecek olmasıyla beraber varlık sayısının da kısıtlı olması. İşte Bitcoin’de hep bildiğimiz ve inandığımız avantajların da ortaya çıkmasıyla önce Bitcoin’de çok güzel bir ralli gördük hatırlayacak olursan. Bu fiyatlara da son derece olumlu yansıdı. Yüksek işlem hacmiyle daha fazla bireysel ve kurumsal yatırımcının katılımıyla ve gerçek para girişiyle. Daha sonra bu korona virüsün hayatımıza girmesiyle beraber o likidite paniğiyle yani herkesin bir anda dolara koşmak istemesiyle ciddi bir satış gördük. Krizlerin genelde böyle bir özelliği vardır. Tüm varlık sınıfları aynı anda yükseliyorsa bilin ki yakın zamanda bazılarında sıkıntı çıkabilecektir. Veya tüm varlık sınıfları aynı anda düşüyorsa bilin ki insanlar yarın ceplerinde para görmek istiyorlar. Dolayısıyla Bitcoin o süreçte aslında satış yiyerek bir nevi hatta bazı kişilerin kafasında tabi çok kısa vadeli bakıldığı zaman Bitcoine böyle günlük haftalık aylık olarak Bitcoini değerlendirmeye başladığınızda birçok hataya düşebiliyorsunuz. Bunlardan bir tanesi de Bitcoin düştü. İki haftada şu kadar bir günde bu kadar düştü. Artık güvenli liman değil mi yaklaşımıydı. Bitcoin’in güvenli liman olup olmadığını önümüzdeki haftalar aylar ve yıllar gösterecek. O yüzden onu çok kısa vadeli değerlendirmemek lazım. Fakat sonra ne oldu? Diğer piyasalardaki bu toparlama rallisiyle beraber ki en önemli fark aslında birçoğu yılbaşındaki seviyelerinin hala altında. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında bu toparlanmalar ancak belirgin bir zararın karşılanması ve belirgin bir yoğun satışın tepkisi gibi düşünebiliriz. Ama Bitcoin farklı bir seyir izledi. Bugun bakıldığında Türk lirası bazında yılbaşından bu yana %45 gibi dolar bazında da %25’e yakın bir getiri var ortada. Şunu vurgulamak da lazım tabii Bitcoin öyle olası bir finansal enstrüman ki bugünden yarına baktığınızda Bitcoin’de yine ciddi satışlar görebilirsiniz. Orta uzun vadeli özellikle likiditenin bu kadar arttığı ve Dünyanın bu kadar karmaşık seyrettiği ortamda Bitcoin’in son derece farklı özellikleriyle ön plana çıkmaya devam edeceğini düşünüyorum. Benzer duygular tabii altın için de çok konuşuluyor. O da güvenli bir liman olarak değerlendiriliyor. O nedenle de likiditenin artması paranın çoğalması güvenli limanlara veya güvenli liman dışında sağlam varlıklar dediğimiz sayısı hızla arttırılamayan yakın vadede bir yanda yeni üretimi gerçekleştirilemeyen varlıklara ilgi olacağını ve fiyat anlamında olumlu etkileneceğini düşünüyoruz. Bitcoin’in özellikle altına karşı çok daha farklı avantajlarının olduğunu koronavirüs sürecinde gördük. Tamamıyla dijital tamamıyla her an sizin kontörlünüzde olan 7/24 hiç durmayan, fiyat sınırlamaları olmayan, çok düştü fiyatı deyip kapatılamayan, tamamıyla özgür ve şeffaf bir piyasadan bahsediyoruz. Aslında bu özellikleriyle bakıldığında Kripto para ve Bitcoin piyasalarının belki de dünyada farklı finans piyasalarından öğrenecek çok şeyi var. Ama bir yandan da bence geleneksel piyasalarında özellikle böyle dalgalı dönemlerde Bitcoin’den öğreneceği çok şey var diye düşünüyorum.
Barış Ertül: Bu noktada şunu söylemek istiyorum çok önemli bir şey söyledin. Geçtiğimiz programlarda da birçok şey konuştuk ve konuşmaya devam ediyoruz. Şimdi şu var tabi çok önemli bir şey söyledin. Dedin ki koronavirüs öncesinde de zaten çok ciddi bir kırılganlık vardı. Koronavirüsten çok iyi habere ihtiyacımız vardı. Kurtuluyoruz inşallah ki başka dalgalar gelmezse yazın da iklimsel etkisiyle vs. tabi daha iyi tabloları göreceğiz ve hayat normalleşecek. Bu normalleşmeyi biz psikolojik açıdan da finansal açıdan da hepimizin ihtiyacı var. Bunun yanında dünyada da Amerika’da da Çin’de de Türkiye’de de maalesef ekonomik etkileri korona virüsten kurtulma sürecimiz kadar hızlı belki de olmayacak. Çok daha ağır olacak. Öncesindeki sıkıntıları depreştiren bir süreç oldu bu. Sonrasında geçen günlere damga vuran konu Buffet’ın açıklamalarıydı. Önemli açıklamalar yaptı ki geleneksel piyasaların duayeni. Milyarlarca dolar kazanmış yönetmen 50 küsur yılını bu piyasalara vermiş duayen olarak görünüyor. Tabii biz hep şunu konuştuk bugüne kadar. Bitcoin nereden alınır? Alım yeri nedir? Alım stratejisi nedir? Sen bununla ilgili kendi stratejinden bahsettin. Aslında bir kripto para borsasına bakarak ne kadar fazla alım satım olur işlem olursa sen o kadar fazla para kazanırsın. Ama buna rağmen büyük resme bakmanın ve pozisyon almanın ve aslında o pozisyonların para kazandırdığının ve hatta felsefesinin de Bitcoin’e uygun olduğunu söylersek aslında senin kısa vadede çıkarınla çelişen bir yaklaşımın doğru yaklaşım olarak koydun ortaya. Şimdi bu noktada yaşadığımız süreçte her zaman Bitcoin almak lazım. Çok ucuz 160 milyar dolar trilyonlarca dolar para basılırken bütün piyasa da 160 milyar dolar olan Bitcoin’in bu kadar çok konuşulan yeni bir değer sınıfının hem de hiçbirinde sahip olmayan özelliklere sahip olan bir değer sınıfının, merkeziyetsiz oluşu sahibinin olmaması taşınabilmesi 7/24 piyasasının olması ve bununla beraber en önemlisi de para politikasının baştan belli olması. Bütün bunları hep söylüyoruz ama şu içinde bulunduğumuz dönemde özellikle baktığımızda piyasalarda her ne kadar bir toparlanma olsa da şunu gördüm ben bir kere adamın kabul gören Amerika’daki genel hisse senetleri piyasasının toplam varlığıyla Amerika’nın gayrisafi milli hasılasının oranlayacak bir indikatör yapıyordu. Piyasanın aslında ne kadar aşırı alım ve aşırı satım bölgesinde olduğunu da biliyordu. Bu çok kabul gördü ve çok başarıyla çalışıyor. Birçok parametre var alım satım için ama belki de belli bir dönem için en doğru belli bir parametre arıyorsanız, en doğrusu 2001’de belli bir beyanatı da vardı. Hakikaten takip edildiğinde piyasadaki şişkinlikleri tabii ki o da yine çok kısa vadelerle değil ama 5 ile 7 yıl içerisinde olabilecek büyük hareketleri hazırlıyor. Şimdi bakıyorsunuz Buffet’ın meşhur fonu 2008-2009 krizinde müthiş nakitten hisse senedine dönmüş ve ondan sonra oradaki o parasal genişlemeyle beraber büyük paralar kazanmış. Fon çok büyümüş. Fakat enteresan olan bugüne kadar 7 yıldır sürekli portföy ağırlığında nakitini arttıran ve bugün geldiğimiz noktada 40 milyar dolardan 130 milyar dolara kadar nakite döndüren duayen yatırımcıdan bahsediyoruz. Bugün geldiğimiz tabloda hala dolarda nakitte yine hisse senedine Amerika’ya ekonomiye size güveniyorum diyor. Ama şu anda çok seçici davranıyoruz. Baktığımızda belki de şu son 15 20 yıl içerisindeki en yüksek seviyelere gelmiş. Hala bu düşen toparlanan piyasalar bugün aşırı derecede pahalı gözüküyor. Dolayısıyla koronavirüs etkisinden kurtulsak dahi bu ekonomik küçülmelere bağlı, fiyatların yine toparlanarak daha çok şişmesine bağlı olarak sermaye piyasalarının da önümüzdeki dönemde çok ciddi hisse senedi piyasalarında başta Amerika olmak üzere düşüşler söz konusu tabi. Bu yarın olmayabilir iki sene sonra olabilir. Buffet’ın ifadesi son iki üç yıldır çok tehlike arttı diyor. Belki iki üç yıl daha böyle gidecek. Belki üç ay daha gidecek bilmiyoruz. Böyle bir durumda tabi hep şunu gördük. Bitcoin’de diğer tüm varlıklarda olduğu gibi nakite kaçışta krizlerde çöküşlerde düşüyor. Bu düşüşlerden kalkışa baktığımızda %100’ün üzerinde Bitcoin yükselmiş. 4 bin 5 bin dolarlara düştüğünde bugün 9bin dolara geldiğini hesap edersek yüzde yüze yakın. %100’ün de üzerinde hatta. Hemen 25 gün içerisinden toparlanma görüyoruz. Dolayısıyla piyasalar ekonomik anlamda koronavirüs etkileriyle ve öncesinde kırılganlığıyla ve giderek şiştiği bütün bu görüntüsüyle önümüzdeki günlerde ve aylarda böyle büyük çöküşler yaşarsa Bitcoin de bundan nasibini nakite kaçmak noktasında 7/24 365 gün çalışan piyasa olarak nasibini alacaktır.
Özgür Güneri: O geri dönüşü mart ayında yaşadık. Bir daha ki toplu satışta aynı oranda satış yemeyebileceğini düşünüyorum.
Barış Ertül: Yemeyebilir ama mutlaka bir satış yer ve eğer öyle bir şey olursa. Mutlaka oralardan tekrar pozisyon almak gerektiğini bize defalarca gösterdi. Çünkü o toparlanmaları çok hızlı yapıyor. Çok belirleyici bir şekilde yapıyor. Herhalde Bitcoin satın almak için doğru zaman ne sorusunun cevabı geri çekilmelerde özellikle geleneksel piyasalara bağlı geri çekilmelerde mutlaka alım fırsatı olarak görülmesi. Bugüne kadar ki tecrübelerde bunu gösteriyor. Özellikle yaklaşan yarılanmayla beraber değil mi?
Özgür Güneri: Senin kadar teknik analize hâkim değilim. Dolayısıyla teknik tarafta bu anlamda doğru bir yorum yapmam doğru olmaz. Benim inancım açıkçası hep aynı yani bugünden yarına Bitcoin fiyatı ne olacak ben de bilmiyorum gerçekten. Çok net bir gerçek ki bu ekonomik toparlanmayı ikiye ayırabiliriz. Bir tanesi geçen programda yine konuştuğumuz havayollarının örneğin ne zaman eskisi gibi herkesin 200 kişi bir alana dökülüp uçacak noktasına gelmesi. Yani böyle hem psikolojik hem de bazı ekonomik etkileri olacak. Hava yolları kaç yıl sonra eski hallerine dönecek. Dolayısıyla ekonominin bazı bölümleri için bu handikap ve zorluk devam edecek ama bazı alışkanlıklarımız da kalıcı olarak değişti. Hem ekonomik yapının bunun üzerinde etkileri var hem de sosyal yapının. Hepimizin yaşadığı deneyim aslında son birkaç aydır belki içinde olduğumuz için çok net fark edemiyoruz. Bunu bir süre sonra çok daha net anlayacağız. Dolayısıyla bence artık piyasalarda volatilite artmaya devam edecek. Kalıcı olarak artık artacak. Bitcoin’in volatilitesi azalacak ama diğer varlıklardaki volatilite artacak ve bir yerde buluşacaklar. Öyle eskisi gibi bu kadar trilyonlarca para ortada dolaşırken açıkçası faizlerin bu kadar düştüğü bir ortamda küresel olarak finansal piyasa hareketlerinin de kolaylaşmasıyla beraber teknolojiyle beraber bu sadece Bitcoin için değil birçok finansal ürün için geçerli. Bugün bir Türk vatandaşı Türkiye’de bir hesap açtığında rahatlıkla petrol trade edebilir. Dolayısıyla tüm bunları düşündüğümüzde küresel dalgalanma finans piyasalarında kesinlikle devam edecek. Hiç beklemediğimiz şirketler sektörler farklı değerler yaratırken bazıları yıllarla belki eski haline gelebilecek. O yüzden bence bizim normalleşmemiz ekonomik anlamda 31 /12/2019’a dönmekse o baya bir süre olmayabilir. Yani bu ekonomide oluşabilecek boşluğu ve açığı farklı değer yaratımlarıyla kapatabilirsek biz Türkiye olarak veya bunu yapabilecek ülkeler farklı ürün hizmet veya lojistikte Türkiye’nin önemli avantajları vardı biliyoruz. Bu kriz bunu gösterdi. Çin’e göre örneğin Avrupa’ya karşı özellikle. Ama oralarda ekonomik bir toparlanma olacak ki biz de ondan bazı yaralarımızı başka yerlerdeki gelişmelerle kapatalım. Ama küresel finans piyasaları bence insanları her iki yönde de şaşırtmaya devam edecek. O yüzden Bitcoin’i de zamanlamasını yapmak almak için oldukça güç. Ben yine aynı yatırım tavsiyemi veriyorum. Öncelikle burada en önemli konu Bitcoin’e ne kadar para yatırabilirim? Orta uzun vadeli kenara koyabilecek ve ihtiyacım olmayacak bir para benim için ne kadardır. Bence ilk soru en önemli soru bu. Bunu cevapladıktan sonra bunu üçe bölüp bugün bence 1/3’ü ile Bitcoin almak için paramızın en azından bir kısmıyla her gün iyi bir günleri kalan 1/3’ünü farklı fiyat kademelerine geri kalan 1/3’ününde yaklaşık farklı günlere yani ayda her ay şu kadar her hafta bu kadar gibi. Bu strateji çerçevesinde oluşturulacak portföylerin ben oldukça cazip getiriler sağlayabileceğini düşünüyorum. Zaman zaman bu çalışmayı ben de uyguluyorum aslında. 2017 Aralık hepimiz hatırlıyoruz herhalde. Bitcoin’in çıldırdığı 20 bin doları gördüğü herkesin Bitcoini konuştuğu dönemlerden bugüne ilk Bitcoin’inizi 100 liradan aldınız diyelim. Görülmüş en yüksek fiyattan. Sonra dediniz ki ben bu Bitcoin’in finansal piyasalardaki felsefesine gelmekte daha da büyüyeceğine inanıyorum. O günden bugüne kadar her ay 100 liralık almaya devam ettiniz. Bugün yatırdığınız toplam paranın getirisi çok ciddi. %60’ların üzerinde bir getiriden bahsediyoruz. Bunun iyi günü oldu kötü günü oldu. O yüzden bakıldığında monolite demek bitcoin gibi varlıkları biriktirmek için böyle disiplinli portföylerin rahatlıkla disiplinli performans gösterdiği durumlar demek. O yüzden zaten Bitcoin’i bölerek almanın ve her koşulda almanın finansal performansım içinde rahat ettiğim risk seviyesinde bunu yapmak bence en doğru strateji olacaktır.
Barış Ertül: Sürekli olarak biriktirmek. Bütün bu bölge 20 bin lirayla 150 bin lira arası gibi bir bölge. Hepsinin alış yeri eğer 300 bin lira olacaksa 500 bin lira olacaksa TL bazında konuşuyorum. Dolayısıyla hangi vadede hangi perspektifte baktığınıza ve o alım yaptığınız rakama ihtiyacınız sonra olup satmak zorunda kalmamakla alakalı. O zaman da bunun mümkün olmamasıyla alakalı senin söylediklerin.
Özgür Güneri: Şimdi Türkiye’de finansal piyasalar hep konuşulduğu zaman aslında biz biliyorsun şöyle bir ezber vardır. Türkler çok kısa vade yatırım yaparlar. Orta ve uzun vadeyi düşünmeden yatırım yaparlar. Hisse senedini alırlar. Bir saat sonra kar etmeyi beklerler gibi. Bazı enstrümanlar için bu çok doğru ama aslında özüne bakıldığında biz sabırlı insanlarız yatırım konusunda çocuk doğduğunda gelen altını yarın öbür gün okula gider evlenir diye kenara koyabilen veya dağ başından arsa alıp bir gün burası çok gelişir çoluğa çocuğa kalsın deyip 20 yıl bekleyen bir kültürden bahsediyoruz. O yüzden bence Türklerin ana ihtiyacı kendi bilinç altlarında belki de sağlam varlıklara yatırım yapmak. Yani bugünden yarına değeri hızla enflasyona uğrayacak varlıkları tercih ediyorlar. O yüzden belki bitcoin yeni nesil için bu DNA yapısına uygun. Ama yeni nesil çözümler sunan bir enstrüman olabilir.
Barış Ertül: Burada ben şu farkı ortaya koymak istiyorum. Bitcoin alınır mı? kaçtan alınır? Ne zaman alınır? Deminki konuya geri dönersek şunun altını çizmek istiyorum. Geleneksel piyasalar olarak tabir ettiğimiz Amerikan borsası dünya piyasaları dünya borsası. Buralarda arkasındaki ekonomik gerçeklerden, yani üretim ve fiyatın ilişkisine bağlı dönem dönem .com bubble’ı gayrimenkul balonu veya finansal kriz. Hep değişik isimleri oluyor bu krizlerin. 90lardan beri yaşadığımız hep konuştuğumuz. Ama günün sonunda bir şey değişmiyor. Arkasında bir ekonomik gerçek var ve o gerçeğe doğru o gerçekten uzaklaşan fiyatlar hızla geri geliyor. Fakat bu geri geliş esnasında nakit ihtiyacından dolayı altın da dijital altın Bitcoin’de düşerken onların arkasında o ekonomik gerçek olmuyor. Oradaki tek gerçek paraya ihtiyaç olması. Yoksa altının fiyatının düşmesi, altının değerinin kaybolmasından dolayı olmuyor. Sadece altını paraya çevirme ihtiyacından oluyor. Bitcoin’i satarken de bu Bitcoin artık bir şey ifade etmiyor benim hayatımda. Bir değer aksetmiyor. Dolayısıyla ben bunu satayım diye satılmıyor satılırken. Dolayısıyla bu fiyat geri çekilmeleri de alım fırsatı oluyor. Çünkü benim nazarımda özellikle iki tane kriter var. Değerini ortaya koyan Bitcoin’in. Birincisi daha önce programlarda belirttiğimiz ağ gücü. O ağa katılan her bir bireyin ağın değerini katlamalı olarak katladığı bir network değeri. Bir de her zaman her varlık sınıfı için yer alan arz talep buluşması. Ağ katılım gücü olarak baktığımızda Bitcoin’e onu ifade eden dünyadaki toplam bilgisayar gücüne istifaden hashtag dediğimiz algoritma Bitcoin çıktığından beri sürekli olarak yükseliyor. Şu günlerde yine tarihin zirvelerinde. Bitcoin dediğimiz network tarihinde olmadığı kadar güçlü. Çünkü daha fazla katılım var daha fazla bilgisayar gücü verilmiş vaziyette. Bu da onu daha güçlü daha sağlam daha değerli kılıyor. Arz talep açısından bakarsanız da arzın sürekli azaldığı bir hafta sonra tarihi bir gün yaşanacak talebinin de arttığı bir varlıktan bahsediyoruz. Şu anda birtakım hesaplamalara göre dünyanın %1,2’si Bitcoin ritüelinde. Bu çok cüzi çok düşük zaten 160 milyar piyasa değeri de bunu gösteriyor. Dolayısıyla dünyada kabul gördükçe talebin olağanüstü bir şekilde arttığı arzın sürekli kısılmaya devam ettiği altından da düşük enflasyonla bir de deflansyonist bir enflasyonla devam ettiği yerde bunun da fiyata etkisi ağ gücüyle beraber yine yukarı yönü işaret ediyor. Dolayısıyla sert düşüşler de alım fırsatı oluyor. Yükseldiğinde de alım fırsatı oluyor. Çünkü bu fiyatların tamamı belki de önümüzdeki dönemlerde 1 – 2 – 3 yıl için yine alım bölgesi olacak çünkü büyük resme baktığınızda Bitcoin’e çok daha büyük bir değer atfedilebilir. Bunu söylemek lazım diye düşünüyorum. Bunu da tabi takip etmeyi sürdüreceğiz. Özellikle biz Bitcoin ile ilgileniyorum. İlgilendiğimiz için takip ediyoruz. Piyasalarla ilgili diğer ekonomik dünyadaki piyasalarla karşılaştırıyorsunuz. Bu bizi cesaretlendiriyor fakat diğer taraftan aldığımız zaman ki almak çok kolay. Banka hesabınızdan kendi adınıza hesap vs. bunlar çok basit herkes biliyor bunu. Fakat işte aldığımız zaman bunu orda tutmak saklamak ne kadar güvenli BtcTurk’te? Ben illa ki bir cüzdan edinmeli miyim? Oraya almalı mıyım? Güvenebilir miyim? Diye soruyorlar. Ben doğrudan soracağım. Senin özellikle BtcTurk’ün başındaki kişi olarak BtcTurk’te parasını Türk lirası olabilir ya da Bitcoin olabillir veya başka coinler olabilir orada tutan insanın korkulu rüya göreceği ya da ilk fırsatta alması lazım buradan. Burada güvenli değil diyeceğin bir durum var mıdır? Ne tavsiye edersin?
Özgür Güneri: Biz BtcTurk olarak uluslararası standartların da üstünde siber güvenlik şartlarını sağlamaya çalışıyoruz. Ciddi yatırım yapıyoruz hem ekip olarak hem alt yapı olarak. Bu anlamda bakıldığında siber güvenlik tarafında bizim uluslararası karşılaştırma yapan bağımsız kurumlara göre dünyanın siber güvenlik tarafında en güvenli platform olduğumuz rahatlıkla internetteki bağımsız kaynaklardan araştırılabilir. Zaten saklamada olan kripto paraların çok küçük bir kısmını soğuk cüzdanlarda saklıyoruz. Türk liraları zaten Türkiye’nin beş büyük bankasında BBDK’nın lisansladığı bankalarda saklanıyor müşteri hesaplarında. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında bir güvenlik riskleri yok. Ama tüm bunlar bir yana bence özellikle Bitcoin satın alan kullanıcılarımızın mutlaka kendi cüzdanlarını oluşturmalarını tavsiye ediyorum. Bu kendileri açısından önemli. Bu BtcTurk olabilir. Başka bir platform olabilir. Sadece bir alım satım platformu değil başka hizmetler sunan şirketler olabilir. Özüne bakıldığında Bitcoin’in ruhu ve felsefesi gereği hep ne diyoruz? Bitcoin’deki bütün cüzdanlar birbiriyle eşittir. Kimsenin kimseden bir farkı yoktur. Bu açıdan bakıldığında içinde 1 dolarlık Bitcoin’i olan bir cüzdanla network açısından diyelim Fed’in cüzdanı oldu diyelim içinde 100 milyar dolar Bitcoin olacak cüzdanın hiçbir farkı yok. Bu networke dahil olmak kendi Bitcoin’lerinizi kendi sorumluluğunuzda ve kendi özgürlüğünüzde taşımak bence çok önemli bir şey. Bu çok önemli bir avantaj. Mutlaka kullanmak lazım. Benim kullanıcılarımıza veya gelecekte Bitcoin almayı düşünenlere en büyük önerim. Trade etmek istiyorlarsa bu trade edecekleri kısmı örneğin BtcTurk’te tutmak. Alım satım yapmak. Orta uzun vadeli saklamak istedikleri varlıklarını da en azından cüzdan nasıl oluşturulur? Şifre nasıl saklanır? Tüm bu süreçleri öğrenerek o sorumluluğu bir miktarda kendi üstlerine almaları bir yandan bunun rahatlığını yaşamalarını öneriyorum. Tabii özgürlük bir yandan da sorumluluk gerektiriyor. Dolayısıyla BtcTurk’te kripto para tutmak, kendi cüzdanınızda kripto para tutmak arasındaki sanırım en önemli fark bizim 7/24 sizin adınıza şifrenizi kripto paralarınızı saklamak için çalışmalarımızı mı tercih ediyorsunuz? Yoksa siz kendiniz bunu saklayabilecek güvenle koruyabilecek beceride ve bilgide kendinizi hissediyorsanız. İkincisi daha kıymetli bence. Çünkü Bitcoin’in ruhu aracıların ortadan kalktığı bir dünyaya işaret ediyor. Biz de BtcTurk olarak aslında sağlamak istediğimiz ana değer kullanıcılarımıza rahat hızlı ve güvenli bir ortamda Bitcoin’e ulaşım. Hele orta uzun vadede alıp tutacaklarsa kendi cüzdanlarında da çekmeyi öğrenmeleri ve bir kısmı orda taşımaları bence çok önemli olacak gelecekte. Onu tavsiye ediyorum.
Barış Ertül: Benim çok yakın bir arkadaşım bana geçenlerde almak istediğini söyledi. Ben de yardımcı oldum ama arkasından dedi ki ben borsada tutmak istemiyorum. Güvenli değil. Ben bunu nasıl alacağım deyince de ben de ona şu cevabı vermiştim. Senin aslında bu konuşmanı dinlerse onu ne kadar doğru yönlendirdiğimi anlayacaktır. Siber güvenlik boyutu BtcTurk’ün merkezi bir yapı olarak hackerlar tarafından soyulması ki bu vakalar yaşanabiliyor dünyanın bir çok yerinde. Bu bir tarafa oradaki güvenliğiniz oradaki bunun meydana gelme durumunun düşük olasılık olması bir tarafa böyle bir kaza gerçekleşse dahi çok büyük bir bölümünün soğuk cüzdanlarda saklandığı için oradaki zararın tazmin edebilecek boyutta olduğu. Dolayısıyla rahatlıkla orada beklemesinde bir sıkıntı olmadığı. Ama arkasından dedim ki şu koronavirüs hikayeleri bitsin bir rahat edelim. Soğuk cüzdanı çekmeyi ben sana öğreteyim. Kendi malına sahip olmayı kendi malına sahip çıkmayı bil. Öğren. Yoksa hayatının sonuna kadar senin varlıkların borsalarda bankalarda mı duracak. Kendi kasana koyabilmeyi. Dijital bir davranış modelini bundan sonra hayat oraya doğru gidiyor, öğrenmek lazım.
Özgür Güneri: Hayatımızın bir parçası haline getirmek. Siber güvenlik bu arada sadece bizim kullanıcılarımızın değil her türlü banka müşterisi olabilir, farklı yerler olabilir. Siber güvenlik çok önemli. Kullanıcılarımız da bu noktada bir kez daha uyarıyorum. Biz BtcTurk olarak kimseyi, telefon açıp hiçbir zaman şifrelerini cüzdan adreslerini veya hiçbir bilgiyi kesinlikle istemeyiz. Hiçbir finansal kuruluş da istemez. Yani bu sadece bizle alakalı bir durum değil. Dolayısıyla sizi telefonla arayan hiç kimseye güvenmeyin. Hiçbir kişisel bilginizi, şifrenizi paylaşmayın. Ne yazık ki artık siber güvenlik tarafındaki açıklar hepimizi tehdit altında bırakıyor. Tüm şirketleri ve kullanıcıları.
Barış Ertül: Bu şirketlerin siber güvenliği için belli çalışmalar var. Ama bu anlayış bireyde de hiç farklı değil. İnternet bankacılığı, dijital cüzdan almak satmak bunlar teoride çok kolay ancak işte şifrenize çok iyi sahip olmanız arada da işte aracı olmadığı için bu sorumluluğu alıyorsunuz. İşlem yaparken hata yapmamanız gerekiyor. Bunun dışında internet bankacılığını hemen hemen herkes kullanıyor. Orada da kredi kartı şifrenizi kaybedersiniz kartınızı çaldırırsanız orda hırsızlığa nasıl maruz kalıyorsanız, burada da önemli olan şey varlığınızı şifrelerini kaybetmemek, bu tür siber saldırılarda kandırmacalarda gerek internet ekranında gerek telefonun diğer ucunda sizden özel bilgilerinizi, şifrelerinizi, hesabınızı ele geçirecek şekilde özel bilgilerinizi hem ekranınızdan hem telefonunuzdan kaybetmemeniz. Bunları öğrenmek internet bankacılığı için de önemliydi bu konuda da çok önemli ama artık dijital çağda çok farklı yerlere doğru gidiyor. Finansal varlıklar veya alım, satım, ticaret.