Açık kaynak, yapılan bir çalışmanın toplulukla paylaşılması, gizli tutulmaması anlamına gelir. Açık kaynak kodlu geliştirmeler, maliyeti düşürmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için avantaj sağlamaktadırlar.
Bir ürün geliştiren şirket veya kişi, ürünün nasıl çalıştığıyla ilgili tüm kaynakları açık kaynak olarak yani şeffafca paylaşırsa, hızlı bir şekilde tüketici güvenini kazanabilir. Çünkü ürünün nasıl çalıştığıyla ilgili ayrıntılar incelenebilir ve bir güvenlik açığı olup olmadığı önceden görülebilir. Ayrıca, bir ürünün başarılı olması, rekabetin yükseleceği tahmin edilebilir. Bu durumda, sadece ürünü geliştiren kişi veya kişilere bağlı kalmak riskli ve maliyetli olabilmektedir. Ürünün açık kaynaklı olması halinde ise isteyen herkes yeni bir özellik ekleyebilir, ürün üzerinde denemeler gerçekleştirebilir. Eğer bu denemelerden birisi, orjinal üründen daha iyi bir sonuç verirse, tüketiciler onu kullanmaya başlayabilirler. Kısacası, adil bir rekabet ortamının sağlanması ve tüketiciye en iyi ürünü kullanma inisiyatifi verilmesi hedefleniyor denebilir. Aynı zamanda geliştirici ekip için harcanacak yüksek maliyetler minimize edilebilir.
Satoshi Nakamoto, yukarıda örneklendirilen tüm avantajlardan yararlanmak için Bitcoin’i açık kaynak kodlu bir ürün olarak yayınlamıştır. Bitcoin’in hızlı bir şekilde saygı görmesi, anlaşılması, güvenilir bir değer saklama aracı olarak görülmesinin altında yatan dinamiklerden birisi, açık kaynak kod prensibidir. İsteyen herkes Bitcoin’in nasıl çalıştığına bakabilir, inceleyebilir, arzu ederse daha iyisini yapmak için tüm altyapıyı kopyalayabilir.
Açık kaynak kod sayesinde, Bitcoin’in çalışma prensipleri sürekli olarak test edilmektedir. Bitcoin her zaman güncel kalabilmektedir. Bitcoin’in temel çalışma prensibini değiştirerek daha iyi bir sistem yaratma amacı güden projeler, başarılı olamadığı için Bitcoin’in çalışma prensiplerinin halen en iyi çözümü sunduğu her defasında tekrar kanıtlanmaktadır. Bu sayede, Bitcoin sürekli kendisini güncel tutabilmekte, daha iyi bir çözüm önerisi olduğunda kendisine bu önerileri entegre edebilmektedir.
Ekosistem ve Prensipler
Açık kaynak kodlu paylaşımların tarihi Bitcoin’den eskidir. Ancak daha önceki örnekler, merkezi şirketlerin ürünlerine dayanmaktadır. Bitcoin’in merkeziyetsiz olması yani tamamen topluluğa ait bir teknoloji olması, bu alanda bir değişim yarattı.
Bitcoin sonrasında gelişen kriptopara ekosistemi, Bitcoin’den esinlendiği için merkeziyetsizliği ve açık kaynak kodlu gelişimi benimsedi. Böylelikle girişimlerin topluluk tarafından yönetildiği, kontrol edildiği ve denetlendiği bir ekosistemin oluşumuna tanıklık ettik. Topluluk odaklı bir ekosistemde, geliştirmelerin gizli kalması ise beklenemezdi.
Açık kaynak kod sayesinde girişimler arasındaki rekabet, geleneksel sektörlere kıyasla daha adil hale geldi. Bir girişim, daha iyi bir ürün geliştirdiyse, diğerleri de bunu kopyalayarak, üzerine yenilikler eklemeye ve farklılık katmaya çalıştılar. Böylelikle kriptopara ekosistemindeki çeşitlilik arttığı gibi bir girişimin yaptığı yenilik tüm ekosistemin topluca ilerlemesini sağladı.
Kısacası, Satoshi’nin ideal kriptografik para formülünü Bitcoin ile bulması gibi, açık kaynak kodlu paylaşım prensibinin de ideal formunu merkeziyetsizlik altyapısında bulduğu söylenebilir. Bu ideallerin birleşimi ise dinamik, yenilikçi ve topluluk tarafından topluluk için geliştirilen bir ekosistemin hızla büyümesini sağladı.
BtcTurk | Kripto’ya üye olarak Bitcoin ve kriptoparaları kolayca alıp satabilirsiniz.
BtcTurk | Kripto mobil uygulamasını uygulama marketlerinden indirebilirsiniz.