2025’te Takip Edilmesi Gerekenler

2024 yılı, Bitcoin ve kriptoparalar açısından hem regülasyon hem teknolojik gelişmelerle dolu dolu geçti. Bitcoin’in küresel finans alanındaki yükselen rolünden, Ethereum’un ölçeklenebilirlik atılımlarına; merkeziyetsiz finans (DeFi) projelerinin hız kesmeden büyümesinden, yeni blokzinciri çözümlerinin sektöre getirdiği dinamiklere kadar birçok önemli olaya şahitlik ettik.

2025 yılında, bu gelişmelerin devamı niteliğindeki süreçleri ve yeni teknolojilerin olgunlaşması dahil olmak üzere takip edilecek birçok konu başlığı mevcut. Bu yazıda, 2025 yılında Bitcoin ve kriptopara dünyasını etkileyebilecek, takip edilmesi kritik görülen konu başlıklarını inceleyeceğiz.

ABD Bitcoin’in Merkezi Olacak Mı?

2025 ile birlikte şüphesiz ki küresel ekonominin kalbi ABD’nin yeni başkanı Trump’ın Bitcoin odaklı vaat ve yaklaşımlarının ne derece gerçekleşeceği merakla beklenmeye başlandı. Kabinesinde ekonomiyle alakalı hemen hemen her alanın Bitcoin dostu kişiler tarafından belirlendiği, tarihte ilk kez Bitcoin’in stratejik bir rezerv varlık olarak görüşüldüğü bir dönemde, ABD’nin atacağı adımların küresel ekonomiyi de peşinden sürükleyecek bir trend başlatması son derece popüler bir beklenti haline geldi. Nitekim, Bitcoin ETF’lerin ABD’de onaylanmasının ardından birçok ülkenin benzer bir trendi izleyerek arka arkaya Bitcoin ETF onayları vermesi, bu beklentileri yükseltti.

Arkasında gerçek ve güçlü bir değer olan varlıklar için kullanılan ‘Hard Money’ kavramı, Trump’ın politikaları sonucunda Bitcoin için de küresel bir geçerlilik kazanma potansiyeli taşıyor. Türkçe’ye ‘Sağlam Para’ olarak çevirebileceğimiz bu kavram, en güvenilen ve özellikle kriz anlarında tercih edilen varlıkları kapsamaktadır. Kriptopara dünyasının Bitcoin için ilk günden bu yana savunduğu bu kavram, artık küresel piyasalar için de bir gerçeklik kazanırsa, Bitcoin’in finans alanının her noktasında faal olması beklenebilir.

Ayrıca, Biden yönetiminin kriptoparalara karşı mesafeli duruşunun Trump yönetimiyle sona ermesi ve çeşitli dava dosyalarında ortaya çıktığı üzere, özellikle bankacılık sektörünün kriptopara entegrasyonu konusunda maruz kaldığı engellemelerin ortadan kalkması bekleniyor. Böylelikle, bankaların hem teminat, hem mevduat yönetimi hem de sigorta gibi alanlarda doğrudan kriptopara entegrasyonu gerçekleştirmesi, blokzinciri teknolojisinden yararlanması veya tokenizasyon sürecine dahil olması söz konusu olabilir.

Son olarak, uzun süredir beklenen stabilpara regülasyonunun gerçekleştirilmesi ve kriptoparaları regüle edecek yetkili otoritenin net olarak belirlenerek yetki alanlarının kesinleştirilmesi de 2025’te ABD odaklı gündemin önemli maddelerini oluşturuyor. 

ETF Treni

Kriptopara piyasasında, yıllardır kullanılan bir söylem ve teori, Bitcoin almak isteyen birçok kurum ve kuruluşun olduğu, ancak regülasyon eksikliğinden ötürü bunun yapılamadığını vurgulamaktaydı. Bitcoin ETF ürünleri sonucunda oluşan agresif Bitcoin talebi, bu görüşü doğrulamış oldu. 2024 yılında Bitcoin’in 100 bin dolar seviyesini geçmesine neden olan en büyük dinamiklerden olan ETF ürünlerin, 2025 yılında birçok kriptopara için de geçerli olması bekleniyor. ABD borsalarını adeta bir kriptopara borsasına dönüştürebilecek bu trend, Bitcoin ve kriptopara ekosistemi için 2025’in en önemli konuları arasında gösteriliyor.

MiCA Düzenlemesi

Bitcoin ve kriptopara alanında ABD’nin adını daha çok duysak da Avrupa Birliği de 2025 yılıyla beraber bu alanda ciddi bir adım attı. 2024 yılında altyapısı oluşturulan regülasyon düzenlemeleri 2025 ile birlikte tam olarak yürürlüğe girmiş oldu. ABD’nin aksine, regüle edilmemiş bir alanda faaliyet yürütmek AB sınırları içerisinde çok daha zor olduğu için MiCA adı verilen kriptopara regülasyonunun AB içerisindeki kriptopara girişimlerine hız kazandırıp kazandırmayacağı 2025’in merak edilen gündemlerinden birisi.

 Yeni Oyuncular

Bitcoin’in değerini ve önemini anlayanlar sadece bireyler veya şirketler değil. Kriptoparaların yasal altyapısını belirleyen ve kriptoparaları kullanıma açan Rusya gibi Bitcoin için Phuket’i pilot bölge olarak belirleyen Tayland ve El Salvador’u örnek alan Arjantin de 2025’te izlenmesi gereken yeni katılımcılar olarak öne çıkıyor.

Ukrayna’daki savaş nedeniyle birçok yaptırıma maruz kalan Rusya’nın kriptoparaları nasıl ve ne amaçla kullanacağı büyük bir önem taşırken, ülkede kriptoparalar ile mal ve hizmet satın almak halen yasak. Şirketler, hem Rus merkez bankası hem de devlet eliyle uluslararası ticarette kriptopara kullanımı konusunda teşvik ediliyorlar.

Arjantin’in radikal ekonomik politikalara sahip başkanı Milei yönetimi, son zamanlarda El Salvador’daki regülatörler ve ekonomi bakanlığıyla sıkı bir ilişki içerisinde. İlişkilerin, Bitcoin kullanımıyla ilgili fikir alışverişi üzerinde yoğunlaştığı belirtiliyor. Arjantin’in 2025’te tamamen serbest kur politikası uygulaması bekleniyor. Bu da Bitcoin’in Arjantin’de genel kullanıma açılması ve dominant hale gelebilmesi ihtimalini yükseltiyor.

Uzak Doğu özelinde bakıldığında ise Çin’in Dijital Yuan projesinin entegrasyonuna devam ederken halihazırda finansal hub olan Hong Kong’un kriptoparaları ve tokenizasyonu önceliklendirmeye devam ettiği görülüyor. Tayland gibi ülkeler de Bitcoin ve kriptopara yatırımları konusunda ETF’lerin önünü açarken, bir yandan da Bitcoin ile ödeme alınması konusunda esneklik sağlıyorlar.

Singapur, uzun süredir kriptopara alanındaki regülasyonları sağlam temellere oturtan ve bu alanda olgunluğa ulaşan bir ülke olması nedeniyle kriptopara alanında yatırımların da merkezi olmaya başladı. Örneğin, Alman devi Deutsche Bank, kendi blokzinciri projesini Singapur merkezli olacak şekilde faaliyete geçirdi.

Kısacası, 2025 yılında MiCA sayesinde AB başta olmak üzere Uzak Doğu ve Güney Amerika ülkeleriyle birlikte dünyanın her yerinden Bitcoin ve kriptoparalara olan yüksek ilginin ABD’nin bu alandaki olası liderliğiyle birlikte nasıl evrileceği merak ediliyor.

Tokenizasyon Trendi Olgunlaşıyor

Tokenizasyon trendi özellikle ABD hazine tahvillerinin tokenleştirilmesiyle hız kazanmış ve yüksek talep görmeye başlamıştı. Bu sürece öncülük eden Wall Street devi Blackrock, kendi fonunu BUIDL ismiyle tokenleştirince süreç yeni bir trend ve talep oluşturdu. Birçok Wall Street devi benzer bir fon tokenizasyonuna giderken, yeni stabilpara girişimleri de rezervlerine bu tokenleri dahil etmeye, hatta sadece bu tokenlerden oluşan rezervler oluşturmaya başladı.

Stabilparalar büyüdükçe rezervlerindeki ABD hazine tahvilleri belirli bir oranda artar. Ancak BUIDL gibi tokenlerin piyasaya sürülmesiyle bu süreç evrildi. Stabilparalar büyüdükçe, artık doğrudan değil dolaylı yoldan ABD hazine tahvillerine talep oluşturuyorlar. Çünkü rezervlerde bulunan BUIDL benzeri tokenler, sermayeyi öncelikle kendi fonlarına, fonlar üzerinden de ABD hazine tahvillerine aktarıyorlar. Wall Street şirketleri, aslında bu tokenler üzerinden stabilparaların rezerv modellerinin tokenizasyonunu gerçekleştirmiş oldular. Mevcut rezerv modeli artık tek bir tokenle yapılabilir oldu. 

Bu mekanizma ABD’nin borçlanmasına ve Wall Street fonlarının büyümesine neden olduğu için Trump yönetiminin stabilpara sürecini desteklemesi veya kolaylaştırması bunun da benzer tokenizasyon süreçlerinin ABD’de yayılması bekleniyor. 2025’te hem stabilpara regülasyonuyla beraber yeni stabilpara girişimlerinin artması olası beklentiler arasında yer alıyor. 

Ayrıca, Tether’in Orta Doğu petrol ticaretine aracılık etmesi, Tezos’un Uranyum tokenizasyonu gerçekleştirmesi gibi emtia varlıklara odaklı tokenizasyon süreçlerinin de hem ABD hem Rusya’nın kriptoparalara olan ilgisinin artmasıyla genişlemesi beklenebilir. Böylelikle kriptoparaların çok daha geniş ve farklı pazarlara ulaşma ihtimali 2025’teki ihtimaller arasında bulunuyor.

İçerik Merkezi

ABD’nin başkanlık seçimlerinde oldukça popülerleşen Polymarket, seçim sonrasında da ilgi çekici bir dönüşümün öncüsü olmaya aday duruyor. Bahis konularının platform tarafından değil, kullanıcılar tarafından belirlendiği Polymarket tarzı platformlar, şimdiden çoğalmaya başladı. İnternette her gün dünyanın birçok bölgesinden çeşitli gelişmeler meydana geliyor, ancak bu gelişmeler bazen lokal bazen küresel bazda ilgi görüyor. Tüm bu gelişmelerden haberdar olmak ve potansiyelini doğru tahmin etmek oldukça zor. Polymarket benzeri platformlarda kullanıcılar popüler olabilecek konular üzerine bahisler başlatarak, platform havuzunda toplanan içeriklerin olabildiğince çeşitli olmasını sağlıyorlar. Sosyal medyadaki dezenformasyon da bu bahis platformlarında olmuyor. Çünkü manipüle etmek için havuza para eklenmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu tür süreçler maliyetli olabiliyor. 2025 ile birlikte içerik üreticilerinin ve belirli konularda nabız yoklamak isteyenlerin bu tür bahis platformlarına bağlı iş modelleri oluşturdukları görüldü. Bu platformlar bir nevi anket şirketlerine ciddi birer rakip olmaları nedeniyle de birçok potansiyel iş modeline öncülük etme potansiyeli taşıyorlar. 2025 yılında bu platformların getireceği etkiler de yeni yılın popüler konuları arasında bulunuyor.

Pectra

Ethereum blokzinciri ağında yapılacak köklü bir güncellemenin ilk adımının 2025’in ilk aylarında gerçekleştirilmesi bekleniyor. Pectra isimli bu güncellemeyle birlikte, ağın hız ve ucuzluk konusunda geliştirilmesi bekleniyor. En ilgi çekici konulardan biri ise Account Abstraction veya Hesap Soyutlama olarak bilinen geliştirmelerin Ethereum’a tam olarak entegre edilmesi olacak. Kriptopara sektörü hem ekonomik hem de regülasyon anlamında önemli bir entegrasyon gerçekleştirirken, özellikle şirketlerin iş modellerini kriptopara cüzdanları üzerinden oluşturabilecekleri Hesap Soyutlama teknolojisi hem küresel entegrasyonu hem yeni iş modellerini hem de Ethereum’a bağlı ekosistemleri ileri taşıyacak kritik bir hamle haline gelebilir.

AI Agent

Son olarak, yeni bir trend olsa da oldukça ses getiren AI Agent, yani yapay zeka ajanları trendi de giderek popülerleşiyor. Sosyal medya başta olmak üzere çeşitli veri toplama yöntemleriyle geliştirilen bu yapay zeka modellerinin kendilerine ait bir kriptopara cüzdanları mevcut. Cüzdanlar sayesinde fon toplayabilen, fonları belirli bir amaç için harcayabilen, bir nevi yapay zekanın yönettiği şirketvari yapıların oluşmasını sağlayan AI Agent trendi, 2025’in ana konularından bir tanesi olmaya aday gözüküyor.

Yapay zeka şirketleri için ciddi bir maliyet oluşturan yapay zeka eğitimi (AI Training) süreci de AI Agent’lar sayesinde kendi kendisini finanse eden bir yapıya dönüşerek tüm süreci sürdürülebilir hale getirme potansiyeli taşıyor. Bu nedenle AI Agent trendinin 2025 yılında kriptopara ekosistemi dışındaki yapay zeka şirketlerinden de talep görme ihtimali merak uyandırıyor.

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors