Yatırımcı Psikolojisi Nedir?

Yatırımcı psikolojisi, yatırımcıların karar verme sürecini etkileyen duygusal ve zihinsel faktörlerin bütünüdür. Diğer bir ifade ile yatırımcıların kararlarını etkileyen korku, panik, umut, coşku, sabır gibi psikolojik duygu ve önyargıların tamamı olarak da tanımlanabilir. Bu makalede yatırımcı psikolojisi nedir, yatırım kararlarını etkileyen önyargılar nelerdir ve yatırımcı psikolojisini yönetirken dikkat edilmesi gerekenler nelerdir sorularına cevap bulabilirsiniz.

Yatırımcı Psikolojisi Nedir?

İnsan davranışını ve zihinsel süreçlerini inceleyen bilim dalı olan psikoloji; bilinç, duygu, algı, öğrenme, hafıza ve gelişim gibi konuları kapsamaktadır. Psikolojinin temel amacı insan davranışını anlamak, açıklamak ve söz konusu davranışların kontrolünü sağlamaktır. Psikoloji, hayatın her alanında olduğu gibi yatırım kararlarını da etkileyebilmektedir. Diğer bir ifade ile sermaye piyasalarında uygulamaya geçirilen bir karar, yatırımcının o anki psikolojisine bağlı olabilmektedir.

Davranışsal finans, geleneksel finans teorisinin ötesine geçerek yatırımcıların karar alma süreçlerinin piyasalara yansımasını anlamaya odaklanan finansın alt disiplinlerinden biridir. Bu yaklaşım, piyasa katılımcılarının genellikle rasyonel olmayan/öngörülemeyen biçimlerde davrandığı fikrine dayanır ve bu durumu yatırımcı psikolojisi ile değerlendirmeye çalışır. Geleneksel finans teorisi (Etkin Piyasa Hipotezi) ise bireylerin rasyonel olarak hareket ettiğini, getiriyi maksimize eden rasyonel aktörler olduğunu ve mevcut bilgileri dikkate alarak kararlar aldığını varsaymaktadır. Davranışsal finans, finansal piyasalardaki anormal fiyat hareketleri (anomali, balon) veya davranışları açıklamak için psikoloji, sosyoloji gibi bilimlerden yararlanmaktadır.

Davranışsal finans ve yatırımcı psikolojisi birbirine yakın iki kavramdır. Diğer bir ifade ile yatırımcı psikolojisi, davranışsal finansın temelini oluşturur. Yatırımcı psikolojisi, yatırımcıların karar alma süreçlerini anlamaya yönelik bir yaklaşım sunarken, davranışsal finans ise bu karar alma süreçlerinin finansal piyasalara yansımasını araştırır. Yatırımcı psikolojisi, risk veya belirsizlik seviyesinin arttığı senaryolarda yatırımcıların alım satım kararlarında geçmiş tecrübeler, ön yargılar ve psikolojik faktörlerden etkilenerek rasyonellikten sapabileceğini belirtmektedir. Özetle yatırımcı psikolojisi, yatırımcıların karar verme sürecini etkileyen duygusal ve zihinsel faktörlerin bütününü oluşturmaktadır.

Bir yatırımcının, teknik ve temel analiz becerileri kadar, psikolojisini de yönetebilmesi önemlidir. Duygusal zekasını ve psikolojisini geliştiren, ön yargılarını tanıyan ve risk algılarını belirleyen yatırımcıların daha rasyonel yatırım kararlar alabilmesi mümkündür.

Yatırım Kararlarını Etkileyen Önyargılar Nelerdir?

Doğrulama önyargısı, belirli bir sermaye piyasası aracı hakkında bilgi arandığı ancak önceden var olan düşünceyi doğrulayan bilgilerin dikkate alınıp, çelişkili durumların göz ardı edilmesi eğilimidir. Bu durum yatırım seçeneklerinin ve olası risklerin objektif olarak değerlendirilmesini engelleyerek irrasyonel kararlar alınmasına neden olabilir.

Bağlanma önyargısı, yatırımcının karar alırken belirli bir sermaye piyasası aracına yönelik ilk edinilen bilgi veya referans noktasına bağlı kalarak, yeni girdileri referans noktasına göre değerlendirmesi ve buna göre yatırım kararı alması durumudur. Diğer bir ifade ile herhangi bir sermaye piyasası aracının geçmiş performansı, gelecekteki performansı için bir rehber olmayabilir. Dolayısıyla yatırımcılar geniş bir veri yelpazesine odaklanmalı ve yalnızca geçmiş girdilere güvenmekten kaçınmalıdır.

Tekrar etme yanılsaması, sıklıkla tekrarlanan bilgilere daha fazla güvenilirlik atfetme eğilimidir. Diğer bir ifade ile bir yatırımcının sürekli olarak aynı bilgiye maruz kalması durumunda, bu bilgiye daha fazla güvenilmesi ve daha fazla önemsenmesi eğilimini ifade eder.

Fazla işlem yapma yanılsaması, risk veya belirsizlik seviyesinin arttığı senaryolarda, irrasyonel bir davranış olsa da yatırımcının olağandan fazla alım-satım işlemi yapma eğilimini tanımlar. Bu önyargı durumu genellikle fırsatları kaçırma korkusundan ve kontrolün yatırımcının kendisinde olduğunu hissetme arzusundan kaynaklanabilir.

Riskten kaçınma önyargısı, yatırımcıların potansiyel kazançlar elde etmekten ziyade kayıplardan kaçınmaya öncelik verme eğilimini tanımlar. Bu önyargı, daha düşük potansiyel getiri sunulsa bile, riski az olarak algılanan enstrümanın tercih edilmesine neden olabilir. Riskten kaçınma önyargısı, uzun süreli beklemek veya para kaybetme korkusu nedeniyle yüksek getiri potansiyeli olan yatırımlardan kaçınmak gibi irrasyonel kararlar almaya yol açabilir.

Sorgulamaktan kaçınma önyargısı, başarısızlıktan kaçınma endişesiyle muhakeme yeteneğinin bozulması durumunu ifade eder. Söz konusu önyargı, kazanç oluşturan pozisyonları erkenden realize etme arzusundan ya da zararı kabullenememe eğiliminden kaynaklanmaktadır. Diğer bir ifade ile getiri oluşturan bir varlıktan çok erken çıkma ya da tekrar getiri yaratacağı beklentisiyle zarar yazan bir yatırımdan vazgeçmeme eğilimini ifade etmektedir.

Özgüven önyargısı, yatırımcıların kendi yetenek ve tahminlerinin doğruluğunu abartma eğilimini ifade eder. Diğer bir ifade ile yatırımcıların geçmiş başarılarına dayanarak daha riskli pozisyonlar almaları veya finansal piyasalardaki belirsizlikleri küçümsemeleriyle ilişkilidir.

Sürü etkisi, yatırımcıların kalabalığı takip etme eğilimini ifade eder bu önyargı çoğu zaman balonlar ve çöküşler gibi irrasyonel piyasa davranışlarıyla sonuçlanabilir. Diğer bir ifade ile yatırımcıların kararlarını diğer piyasa katılımcılarının davranışlarına dayandırma, spekülasyon ve söylentilerle hareket etme eğiliminde oldukları durumu ifade eder.

Yatırımcı Psikolojisini Yönetirken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Bir yatırımcının teknik ve temel analiz becerileri kadar, psikolojisini de yönetebilmesi önemlidir. Duygusal zekasını ve psikolojisini geliştiren, ön yargılarını tanıyan ve risk algılarını doğru belirleyen yatırımcıların daha rasyonel, uzun vadeli ve sürdürülebilir yatırım kararları alabilmesi mümkündür.

Yatırımcı psikolojisi, yatırımcıların daha bilinçli, duygusal olarak dengeli ve stratejik kararlar almalarına yardımcı olmayı amaçlar. Yatırımcı psikolojisin başarılı bir şekilde yönetmek için kişisel farkındalığın yanı sıra finansal okuryazarlığın sürekli geliştirilmesi gerekmektedir. Duyguların yatırım kararları üzerindeki etkisini anlamak, onları etkili bir şekilde yönetmenin ilk adımıdır. Bu hususta öz kontrol ve disiplinli olmak önemlidir. Yatırımcılar, risk algılarını önceden belirlemeli ve ani piyasa dalgalanmaları veya beklenmedik durumlar karşısındaki tutumlarını gözlemlemelidir. Devamında durum analizi yapılıp uzun vadeli perspektifte adımlar atmalıdır. Diğer taraftan finansal okuryazarlığın sürekli geliştiren, sermaye piyasası ürünlerini araştıran, piyasa dinamiklerinin analiz eden ve belirli bir yatırım stratejisine sahip yatırımcıların duygularından etkilenme olasılığı daha düşüktür.

İrrasyonel kararların alınmasındaki en önemli etmenlerden biri de piyasalarla inatlaşmaktır. Bununla birlikte herhangi bir yatırım kararı almadan önce kar-zarar ilişkisini baştan kabullenmek gerekmektedir. Yatırım stratejisi, kar ya da zarar durumunda ne yapılması gerektiğini yani oyun planını belirler, yol haritası sunar. Bu sayede piyasayla inatlaşmanın önüne geçilebilir, kar-zarar algısı daha kolay netleştirilir ve açgözlülük-korku gibi duygular bastırılarak irrasyonel karar alma ihtimali düşürülebilir.

Yatırımcı psikolojisini yönetmenin bir diğer önemli faktörü ise kitle psikolojisinden etkilenmemektir. Başarılı yatırımcılar, kendi kararlarını alıp kitlenin hareketinden getiri elde etmeye çalışırlar. Kitle, piyasanın eğilimini belirlese de yatırımcı psikolojisini doğru yöneten piyasa katılımcıları sadece kendi fikirlerine ve analizlerine dayalı kararlar verirler. Piyasayı takip etmek, dinamikleri anlamanız açısından önemlidir ancak spekülasyon, sosyal medyada çıkan öneriler, söylenti ve manipülatif haberlere dayalı olarak yatırım kararı almak hatalı sonuçlara neden olabilir.

Uzun vadeli yatırım yaklaşımı, piyasayı zamanlamaya çalışmak veya kısa vadeli getirilere odaklanmak yerine, portföyün uzun vadeli potansiyel büyümesine odaklanır. Uzun vadeli yatırım stratejileri benimseyen yatırımcıların finansal hedeflerine ulaşmasının yanı sıra duygusal psikolojik faktörlerden kaçınma olasılıkları daha yüksektir. Diğer taraftan varlık dağılımı ya da çeşitlendirme yapmak olası riskleri azaltabilir. Çeşitlendirilmiş bir portföy, yatırımcıların uzun vadeli hedeflerine odaklanmalarına yardımcı olur ve ani kararlar alma olasılığını azaltır.


BtcTurk | Hisse, Eliptik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ürünüdür.

BtcTurk | Hisse’ye üye olarak profesyonelce hisse senedi alıp satabilirsiniz.

BtcTurk | Hisse mobil uygulamasını uygulama marketlerinden indirebilirsiniz.

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors